Osmanlı hukukunda idam cezası ve darbe girişimleri



İdam, ademe gönderme, yok etme mânâsına gelir. Hukuk ilminde, suçlunun mahkeme kararıyla öldürülmesini ifade eder. Şer’î hukukta idam cezâsı esas itibariyle taammüden adam öldürme, eşkıyâlık (yol kesme), evlinin zinâsı ve irtidad suçunun cezâsıdır. Bunlarda idam cezâsının tatbik edilmeme ihtimalleri de fazladır. Maktulün velîsinin affı veya diyete râzı olması; eşkıyalık ve irtidadda pişmanlık (tövbe) idam cezâsı verilmesini engeller. Evlinin zinâsında da suçun sabit olması zaten çok zordur. Bunların hâricinde idam cezâsının tatbiki nâdirdir, Ta'zir olarak da idam cezâsı verilebilir. Buna ta'zîr bı'l-katl veya siyaseten katl denir. Şer'î hukuk, meselâ, hırsızlık, gasp ve adam öldürmeyi âdet haline getirenler, halktan kanunsuz vergi ve haraç toplayanlar, livâta yapanlar, büyücüler, sapkın görüşlerin propagandasını yapanlar ve hükumete karşı ayaklananların ta'ziren öldürülebileceğini söyler.

İdam cezâsı, öldürmesi en sür'atli olan silâh (kılıç, kurşun vs.) ile yapılır. Salben (asarak) idam, çirkin ve insanlık haysiyetiyle bağdaşmadığı için câiz görülmemiştir. Şer'î hukukta yalnızca yol kesme suçunun cezâsı, mal alınıp ve öldürülmüşse, ibret ve teşhir için şalben (asarak) idamdır. (Kaynakça: Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci (Osmanlı Hukuku Adalet ve Mülk)


1-II.Osman Vakası (Genç Osman)

Osmanlı devletinin son dönemlerinde ortaya çıkan değişim ve yenileşme hareketlerinin önü genellikle ihtilal hareketleri ile kesildi. Ne zaman değişim planı ortaya çıksa mutlaka bir ihtilal ile durduruldu, devletinin geleceğini düşünerek adım atmaya çalışan padişahlar, bu uğurda tahtlarından hatta canlarından oldular. Hiç şüphesiz Osmanlı devletinde değişim ve yenileşmenin zirvesinde Sultan III. Selim vardır. Değişimi başlatan ise Sultan II. Osman, yani Genç Osman’dır. Taht'a genç yaşında amcası I. Mustafa’nın hal edilmesi üzerine çıkan Genç Osman, sert tavırları Yeniçeri ve Ulemanın nefretini kazanmasına sebep oldu. Bu nefret padişahın bizzat başkomutanlığı üstlenmesi ve hacca gitmeye karar vermesi üzerine zamanla artarak neticede isyana dönüşür. Askerlerin öncülüğünde başlatılan ve bir sonraki gün ulemanın da katılımıyla güçlenen isyancılar, taleplerini bildirmek üzere Saray’ın kapısına dayandılar. Genç Osman başlangıçta isyancıların taleplerini reddetti ise de tavrını daha fazla sürdüremedi. Sonunda isyancılar Saray’a girmiş ve padişahın amcası I. Mustafa’yı bulunduğu hücreden çıkarıp sultan ilan etmişlerdir. Genç Osman ise Yedi Kule zindanlarına kapatılarak orada katledildi. Genç Osman, bir ihtilal sonucu öldürülen ilk Osmanlı padişahıdır.

2-Kabakçı Mustafa İsyanı

Osmanlı yenişleşmesinin ana figürü olarak kabul edilen III.Selim, ıslahat fikirlerini zamanın ruhuna uygun, ciddiyetle ve kararlı bir şekilde ele alarak bozulmuş Osmanlı düzenini yeniden tesis edip Devletin gücüne yeniden kavuşmasını sağlamaya çalıştı. Sultan III. Selim, Nizam-ı Cedîd adı ile askerî, mülkî, idarî, ticarî, sosyal ve siyasî bir dizi ıslahat teşebbüslerine girişerek, devlete yeni bir soluk ve canlılık getirdi. 1807 yılında Nizam-ı Cedid ordusunun kaldırılmasını isteyen yeniçeriler Kabakçı Mustafa'nın önderliği altında ayaklandılar. III. Selim Nizam-ı Cedid ordusunu dağıtmak ve 29 Mayıs 1807 tarihinde de tahttan çekilmek zorunda kaldı ve saraydaki ‘Şimşirlik’ denen hücreye kapatıldı. Saltanat kendinden sonra gelen IV. Mustafa’ya yani amcasına geçmişti. Rusçuk ayanı Alemdar Mustafa Paşa 15 bine yakın ordusuyla III. Selim’i yeniden tahta çıkarmak için İstanbul’a gelirken 28 Temmuz 1808’de III. Selim padişah IV. Mustafa'nın emriyle boğduruldu.

Kabakçı Mustafa, (1770-1808), III. Selim'i tahttan indiren isyancıların elebaşısı.

Aslen Kastamonuludur. Osmanlı tarihinde 25 Mayıs 1807 günü kendi adıyla anılan ve kendisinin başlatıp başarıya ulaştırdığı Kabakçı Mustafa İsyanı'yla meşhur olmuştur. İsyândan önceki hayâtı hakkında fazla bir bilgi yoktur. Mayıs 1807’de Osmanlı padişahı III. Selim'e karşı yabancıların da desteği ile harekete geçen âsîlerin lideri olup, çıkardığı isyan başarıya ulaşınca Yeniçeriler arasında büyük bir ün kazanmıştır.

III. Selim'in yerine IV. Mustafa tahta geçince yeni padişah IV. Mustafa'nın en yakın adamlarından biri olmuştur. IV. Mustafa kendisine Boğaz muhâfızlığı görevini vermiştir. Kabakçı Mustafa, III. Selim'in tahttan indirilmesindeki rolü ve ondan sonraki tutarsız hareketleri yüzünden Temmuz 1808'de IV. Mustafa'nın yerine tekrar III. Selim'i tahta çıkarmak için ordusuyla Rusçuk'tan İstanbul üzerine yürüyen Alemdar Mustafa Paşa'nın adamları tarafından Boğaz'daki evinde öldürülmüştür. Yani Kabakçı Mustafa İsyanının lideri öldürülmüştür.

3-)Abdülaziz’in Düşürülmesi

1870’li yıllardan itibaren Osmanlı Padişahı Abdülaziz’e karşı Mithat Paşa önderliğinde Meşrutiyet idaresine geçilmesi isteniyordu. İlk olarak 1876 yılının Nisan ayında başlayan hareketlenmede Osmanlı sadrazamları kansız bir şekilde yönetimden uzaklaştırıldı ve cunta üyeleri önemli kademelere yerleştiler. Sonrasında ise 30 Mayıs tarihinde Abdülaziz’i tahttan indirerek akıl sağlığını kaybetmiş olması mazereti ile saray yağmalandı ve Padişahın harem dahil tüm mal varlığına el konuldu. Gelişen darbe sürecinde 5. Murat cunta yönetimi tarafından tahta geçirildi.

4-)Çırağan Baskını


Osmanlı Tarihi'nde, 1878'de, Sultan II. Abdülhamid'e karşı yapılan darbe girişimine Çırağan Olayı (Çırağan Sarayı Vak'ası, Çırağan Baskını) denir. Annesi Şevkefzâ Kadın ile birlikte Çırağan Sarayı'nda göz hapsinde tutulan, akli dengesi yerinde olmayan V. Murat'ın, 20 Mayıs 1878'de tekrar tahta çıkarılması için kaçırılması girişimidir.





Çırağan Baskını 


93 Harbi yenilgisini ve Ayastefanos Anlaşmaları'nı içine sindiremeyen Ali Suavi, gizli bir örgüt kurarak Rumeli göçmenlerini kışkırtmaya başladı. V. Murat eğer yeniden tahta çıkarsa Ruslarla savaşılarak kaybedilen toprakların geri alınabileceğini telkin etti. Böylece Ali Suavi etrafına topladığı yüzlerce asi ile birlikte teknelerle Kuzguncuk İskelesi'nden Çırağan rıhtımına çıktı. Saraydaki görevlileri etkisiz hale getiren Ali Suavi ve çevresindekiler, V. Murat'ın bulunduğu daireye girdiler.


 

Ali Suavi 



    


Yedi-Sekiz Hasan Paşa 



V. Murat 


V. Murat, akli dengesi yerinde olmayan birisiydi. Annesi tam tersini iddia etse de Avrupa'dan getirilen doktorlar da akıl hastalığı konusunda hem fikirdiler. Tahtan indirildikten sonra Çırağan Sarayı'na götürülmüştü. Orada yaşamını rahatça sürdürmekteydi. On sekizinci dereceden mason locasına henüz veliaht iken dahil olmuştu. Ali Suavi kendisini almaya gelen asileri karşısında görünce ürktü. Onlarla gitmek istemedi. Bu sırada Beşiktaş ve Yıldız karakollarından zaptiyeler bölgeye geldi. İsyancılarla çatıştılar. Birçok isyancı süngüyle öldürüldü. O sırada V. Murat'ın koluna girerek saraydan çıkarmaya çalışan Ali Suavi'nin karşısına Beşiktaş Muhafızı Yedi Sekiz Hasan Paşa elindeki demir topuzlu sopayla çıktı. Sopayı başına isabet edecek bir biçimde, sertçe Ali Suavi'ye doğru salladı. Başına aldığı darbe ile Ali Suavi, orada can verdi. V. Murat olayın etkisine kapılarak bulunduğu yerden kaçarak kendisini sarayın hazine dairesine kilitledi. Olay sırasında öldürülen asiler arabalara doldurularak Beşiktaş sırtlarına gömüldü.

Sultan II. Abdülhamid'i tahttan indirme girişimi Ali Suavi'nin öldürülmesiyle ve başarısızlıkla sonuçlandı. Bu olay sonrası bir daha V. Murat, Osmanlı tahtına çıkarılmak maksatları ile kullanılmadı.





II. Abdülhamid 



5-) Kuleli Olayı
Osmanlı sultanı Abdülmecid'i tahttan indirerek yerine Abdülaziz'i tahta çıkarmak amacıyla yapılan darbe girişimine Osmanlı tarihinde Kuleli Olayı denir.




Olayın davasının görüldüğü yerden adını alan Kuleli Olayı, darbe girişimini gerçekleştiren ekipten bir kişinin ihbarı ile ortaya çıkarıldı. 13 Eylül 1859'da Serasker Rıza Paşa, Sultan Abdülmecid'in huzuruna çıkar. Cuma selamlığı sırasında Kılıç Ali Paşa camiisinde kendisine suikast düzenleneceğini bildirir. Padişah, bu durum karşısında suikastı tertipleyen kişileri tutuklatır. Dönemin önemli askeri yetkililerinden Şeyh Ahmet, Cafer Dem Paşa, Hüseyin Daim Paşa, muhallebici Erzurumlu Mehmet, Tophane-i Amire katiplerinden Arif Bey gibi isimlerin bulunduğu bir çok kişi tevkif edilir (tutuklanır). Tutuklanan askerler Seraskerat Dairesi'ne götürülürken diğer sanıklar Kuleli Askeri Lisesi'ne götürülür. Yargılama Kuleli Askeri Lisesi'nde yapılır. Olay da adını buradan almıştır.

Tutuklanan 41 civarındaki isim, Şeriatı Tutma Cemiyeti ya da Fedailer Cemiyeti adıyla anılan örgütün üyeleriydi. Dava sonucunda 5 idam cezası ile birlikte bir çok müebbet hapis ve sürgün cezası çıktı. Sanıklardan Cafer Dem Paşa, yargılanmaya götürülürken kendini denize atmak suretiyle intihar etmişti. Vefatı nedeniyle hakkındaki idam kararı gıyaben verildi. Sultan Abdülmecit, çıkan idam kararlarını daha sonra müebbet hapse çevirmişti.

Darbecilerin amaçları kesin olarak bilinmemekle birlikte ortaya çıkan ortak yorum; 1856 Islahat Fermanı ile gayrimüslimlere birçok hak tanınmasına bir tepki hareketi olarak adlandırılmaktaydı. En azından görüntü böyleydi. Dönemin önemli aydınlarından Namık Kemal ve Şinasi, yargılamanın hukuksuzluğuna vurgu yapmıştı. Osmanlı'da şaşkınlığa neden olan bu darbe girişimi, başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Fakat dönemi inceleyen tarihçiler, özellikle yabancı yazarlar (Engelhardt, İngiliz ajanı Vambery) Kuleli Olayı'nı ilk meşrutiyet çabaları olarak nitelemiştir.


6-) 31 Mart Ayaklanması ile Abdülhamid Han’ın Tahttan indirilmesi

93 Harbi’nden sonra İktidarını olağanüstü hal şartlarında geçiren 2. Abdülhamit denge politikaları ve konjonktürel politikalar ile Hükümet ile olan ilişkisini sürdürdü. Ancak 30 yıldan fazla süren iktidarında sürekli olarak muhalefete uğrayan Abdülhamit 1909 yılına gelindiğinde büyük bir ayaklanma ile karşı karşıya kaldı. Ayaklanma her ne kadar bastırılmış olsa da takip eden süreçte ilan edilen sıkı yönetim ortamında 2. Meşrutiyet’in getirdiği haklardan yararlanılarak Meclis-i Mebusan kararı ile 2. Abdülhamit’in yerine 5. Mehmet Reşat geçirildi.

· Abdülhamid Han 33 senelik saltanatı boyunca , ana ve babasını öldürmüş bir cani dışında normal mahkemelerce verilen idam cezalarını bile tenfiz ettirmemiş kendisine suikast yapan bir haremağasını ve hatta ermeni Jorris’i dahi affetmiştir. Başka cezalar verilmiştir.

· Sultan Vahdettin’in Ermeni tehcirindeki faaliyetinden dolayı mahkum olan Yozgat Vali Vekili Ali Kemal’in idam cezası imzalanmak üzere önüne geldiğinde “Ben kısas dışında idam cezasına karşıyım” ,dediği de meşhurdur.


Kur’an’daki ayetlerde bu durumlar için örnekler vardır.

TEVBE SURESİNDEN

8- Nasıl (ahdleri) olabilir ki? Eğer size karşı kuvvetlenirlerse (birbirlerine arka çıkarlarsa) sizin hakkınızda bir yakınlık (akrabalık) ve bir zimmet (ahdlerinizden dolayı sahip olduğunuz hakları) gözetmezler ve onların kalpleri direndiği halde sizi ağızlarıyla (sözleriyle) razı ederler ve onların çoğu fasıklardır.

9- Allah’ın âyetlerini az bir bedele sattılar. Böylece O’nun (Allah’ın) yolundan (insanları) men ettiler (Sıratı Mustakîm’e insanların ulaşmasına mani oldular). Muhakkak ki; onların yapmış oldukları kötü (fena) bir şey (muhakkak ki; onlar, kötü bir şey yapmış oldular).

10- Mü’minler hakkında bir yakınlık ve bir zimmet gözetmezler (mü'minlerin alacaklarını ödemezler). İşte onlar, onlar hakka tecavüz edenler (haddi aşanlar)dır.

11- Bundan sonra eğer onlar, (resûlün önünde Allah’a ulaşmayı dileyerek) tövbe ederlerse ve namazı ikâme ederlerse (kılarlarsa) ve zekâtı verirlerse artık (onlar), sizin dînde kardeşlerinizdir. Ve bilen bir kavim (topluluk) için âyetleri ayrı ayrı açıklıyoruz.

12-Ve ahdlerinden sonra şâyet yeminlerini bozarlarsa ve dîniniz hakkında dil uzatırlarsa o taktirde küfrün önderleri ile savaşın. Çünkü onların (muhakkak ki; onların), yeminleri yoktur. Böylece (umulur ki) vazgeçerler.

13- Yeminlerini bozan bir kavimle savaşmayacak mısınız? Ve (onlar) resûlü (yurdundan) çıkarmaya kalkıştılar (karar verdiler) ve sizinle (savaşa) ilk defa başlayanlar onlardır. Onlardan korkuyor musunuz? (Halbuki) Allah, şâyet mü’minlerseniz, O’ndan korkmanız için daha çok hak sahibidir.

14- Onlarla savaşın. Allah sizin ellerinizle onları azaplandırır ve onları alçaltır. Ve onlara karşı size yardım eder (zafere ulaştırır). Ve mü’minler kavminin göğüslerine şifa verir (iyileştirir, ferahlatır).

15- Ve onların kalplerindeki öfkeyi giderir. Ve Allah, dileyenin tövbesini kabul eder. Ve Allah; Alîm’dir (bilen), Hakîm’dir (hikmet sahibi, hüküm sahibi).



MAİDE SURESİNDEN


32-İşte bundan dolayı (Tevrat’ta) İsrailoğullarına şöyle yazdık; Kim bir kişiyi, bir kişi karşılığında olmaksızın veya yeryüzünde bir fesata karşılık olmaksızın öldürürse, muhakkak ki o bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de (bir kişinin hayatını kurtarmak suretiyle) yaşatırsa bütün insanları yaşatmış gibi olur. Ve andolsun ki resûllerimiz onlara apaçık deliller ile geldi. Sonra da, şüphesiz onlardan birçoğu, bundan sonra gerçekten yeryüzünde aşırı giden müsrifler oldular.

33-Allah ve O’nun Resûl'ü ile harp edenlerin ve yeryüzünde fesat ve bozgunculuk çıkarmaya çalışanların cezası, ancak öldürülmeleri veya asılmaları ya da ellerinin ve ayaklarının çapraz kesilmesi veya bulundukları yerden sürülmeleridir. Bu onların dünyadaki rezilliğidir. Ve ahirette ise, onlara “büyük azap” vardır.

34- Onları sizin (yenerek) ele geçirmenizden önce tövbe edenler hariç. Artık Allah’ın Gafûr (mağfiret eden) olduğunu, Rahîm (rahmet nuru gönderen) olduğunu biliniz!



BAKARA SURESİNDEN

178- Ey âmenû olanlar! Katl (öldürülme) konusunda kısas üzerinize yazıldı (size farz kılındı). Hüre hür, köleye köle, dişiye dişi (kısas olunur), fakat kim, onun (öldürülenin) kardeşi tarafından bir şey ile (bir diyet karşılığı) affolunursa (bağışlanırsa), o taktirde gereken, örfe tâbî olunması ve ona (affedene), (diyetin) ihsanla ödenmesidir. İşte bu, Rabbinizden bir hafifletme ve bir rahmettir. Artık kim bundan sonra haddi aşarsa (saldırıya kalkarsa) o zaman onun için elîm bir azap vardır.


179- Ey ulûl elbab! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki böylece siz, takva sahibi olursunuz.


kaynakça: beyaztarih.com

                 gazetebilkent.com
                 sessiztarih.net
                 ekrembugraekinci.com

2 yorum:

  1. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkürler beğenmenize sevindik okuduğunuz için ayrıca teşekkürler :)

      Sil